23 Eylül 2014 Salı

Anjiyografi Kalp ve Damar Hastalığı Radyolojik Tanı Yöntemi

Anjiyografi, dolaşım sisteminin belirli bölümlerinin biçimi, sayısı, çapı ve klinik belirtileriyle ilgili görüntüler elde etmek amacıyla uygulanan çeşitli tekniklerin genel adıdır. İki aşamada uygulanır; birinci aşamada incelenecek atardamar, toplardamar ya da lenf damarlarına  X ışınlarını geçirmeyen (radyoopak) kontrast madde verilir. İkinci aşamada ya belirli aralıklarla röntgen filmleri çekilir ya da damarlar sinematografik yöntemle statik ve dinamik olarak incelenir.

Damarların radyolojik yoğunluğu öbür yumuşak dokularla aynı olduğu için, yapay yollarla daha görünür hale getirilmedikçe atardamar ve toplardamar röntgen filminde görünmez. Damarların görünmesini sağlamak için dolaşıma radyoopak bir madde verilmesi gerekir. Tıpta  kullanılan kontrast maddeler iyot ya da baryum içerir. Bu iki madde farklı özellikler taşır. Baryum çok zehirlidir; iyot ise organizmanın bileşiminde doğal olarak bulunur ve belirli dozlarda zehirli değildir.


Kan dolaşımına girmemesi koşuluyla vücuda baryumlu maddeler verilebilir. Bağırsaklardan emilmeden doğrudan dışarı atıldığı için baryum, sindirim sisteminin radyolojik incelemelerinde sık kullanır. Ama damarların incelenmesinde kullanılamaz. Bu nedenle damarlar suda eriyebilen iyot bileşiklerinin kana verilmesiyle radyoopak hale getirilerek incelenir.

Genel bir terim olan anjiyografi bu yöntemle incelenen damar ya da organa bağlı olarak daha belirgin, özel adlar alır. Anjiyografinin başlıca türleri kontrast maddenin atardamara verildiği arteriyografi, toplardamara verildiği lenfanjiyografi, toplardamara verildiği flebografi, akçiğer atardamarlarına verildiği anjiyopnömografi ve kalp boşluklarıyla büyük damarları göstermek amacıyla uygulandığı anjiyokardiyografidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder