16 Nisan 2015 Perşembe

Asperger Sendromu Nedir

Asperger Sendromu ilk kez Avusturyalı hekim Hans Asperger tarafından tanımlanmıştır. Bu nedenle onun adı verilmiştir. Asperger sendromu sosyal etkileşimde zorluklar ve sınırlı, stereotipik ilgi ve etkinliklerle tanımlanan otistik spektrum bozukluklarından (OSB) biridir. Tekrarlayıcı davranışlar, tekdüze bir konuşma, belli bir konuya abartılı ilgi önemli belirtilerdir.

Çocuğunuz çevreye karşı ilgisizse, çevresiyle iletişim kurmuyorsa mimik ve jestlerinin anlamıyorsa, kucağınıza aldığınızda huzursuzlanıyorsa ve kucağınızda iken tepkisiz duruyorsa asperger olup olmadığına yönelik değerlendirilmelidir.


Aspergerli çocuklarda otizmin aksine konuşma gecikmesi yoktur. Bebeklik yıllarında sağlıklı gelişirler. Erkek çocuklarda daha sık görülür. Nedeni tam olarak hala çözülebilmiş değildir. Genetik yapının asperger sendromunda önemli rol oynadığı düşünülmektedir.

Asperger sendromu diğer kişiler için belirsiz bir durumdur. Başka insanlar için anlaşılması ve tanımlanması da zordur. Genellikle, ”üçlü bir eksiklik” olarak tanımlanmıştır;

• Toplumsal ilişkilerde zorluklar
• İletişimde zorluklar
• Hayal gücünde zorlanmalar olarak bu eksiklikler ortaya çıkmaktadır.

Asperger sendromu, genelde özel ilgilerin olmasını ve rutin bozulduğu zaman aşırı rahatsız olmayı kapsar. Asperger sendromu çocukların kendilerine özgü kişilikleri vardır. Tipik davranışlar kişiye özgü gelişir. Bu nedenle ortak bir eğitim programları yoktur. Aspergerli çocuklar;

• Bazen küçük değişiklerin üstesinden gelemezler.
• Endişelidirler bazen bu endişeleri takıntı halindedir.
• Stres aşırı yorgunluk ve duygusal yüklenmeler karşısında kolaylıkla dengelerini kaybedebilirler.
• Asperger Sendromu yaş ilerledikçe daha belirgin hale gelir. Takıntılı davranışlar artar. Sosyal ilişkilerde problemler artmaktadır
• Çok fazla benmerkezcidirler.
• Fiziksel temastan hoşlanmazlar.
• Ses tonları doğal değildir.
• Bu çocuklar çevreye duyarsızdır.
• Sorulara her zaman uygun yanıt vermezler, uygun olmayan bakışları ve beden dilleri vardır.
• Hassas ve zarif olamayabilirler.
• Sosyal ipuçlarını yanlış değerlendirirler.
• Duruma uygun olmayan mimik ve jestlere sahiptirler. Sosyal mesafeyi değerlendiremezler.
• Konuşmaları uygun ifade ve tonlamadan yoksundur, bu nedenle tekdüze, motor gibi konuşurlar.
• Konuşmayı başlatmada ve sürdürmede yetenekli değildirler.
• Konuşmaları gelişmiştir ancak iletişimleri zayıftır.
• Konuşma stilleri kimi zaman fazlasıyla yetişkin gibidir ve “küçük profesör” diye nitelendirilebilirler.
• Çevrelerindeki insanlarla empati kuramazlar.
• Karşılarındaki insanların duygularını, sözel olmayan iletişimi anlayamazlar. Başkalarının yalan söyleyebileceğini veya aldatılabileceklerini algılayamadıklarından kolaylıkla kullanılabilirler.

Asperger Sendromlu çocukların değişik ilgileri vardır. Alışılmadık takıntıları vardır. Olmadık şeyleri biriktirebilirler. Belli bir konuya abartılı ilgi duyarlar. Örneğin otomobil, uzay, ağaç çeşitleri gibi tuhaf konularda her ayrıntıyı bilirler, arabaları motor sesinden bile tanıyabilirler veya bir yılın takvimini ezberleyebilirler, hangi tarihin hangi güne gelebileceğini bilebilirler. İlgi alanları konusunda insafsızca konferans verme eğilimindedirler; bu konularda tekrarlayan sorular sorarlar; fikir üretmekte zorlanırlar. Benmerkezcidirler, diğerlerinin isteklerine aldırmaksızın kendi eğilimlerini takip ederler ve bazen de kendi kısıtlı ilgi alanları dışında kalan herhangi bir şeyi öğrenmeyi reddedebilirler. Asperger Sendromlu çocuklarda büyük ve küçük kas becerilerinde yetersizlikler bulunabilmektedir. Kaskatı ve beceriksizce yürüyebilirler. Bisiklet sürmek gibi koordinasyon gerektiren becerilerde zorluk çekerler. Motor yetenek gerektiren oyunlarda başarısızdırlar. Küçük kas becerilerinde yetersizlikler de varsa kalem tutmada problemler ve yazı yazma hızının düşük olması ve çizim yeteneklerinin etkilenmesi görülebilmektedir. Asperger Sendomlu çocuklar genellikle ortalama ile ortalama üstü zekâya sahiptir (özellikle sözel açıdan) ama yüksek düzeyde düşünme ve anlama yeteneğinden yoksundurlar. Düz ve yalın olma eğilimindedirler. Hayalleri somuttur, soyutlamaları ise zayıftır.

Titiz, kılı kırk yaran konuşma stilleri ve etkileyici kelime hazineleri hakkında konuştukları şeyi anladıkları gibi yanlış bir izlenim verir. Oysaki gerçekte onlar sadece okuduklarını veya duyduklarını papağan gibi tekrar etmektedirler. Okuduğunu anlatabilme ve ifade edebilme becerilerinde yetersizlikler bulunabilmektedir. Sözel iletişim becerilerini işlevsel bir biçimde kullanamazlar. Asperger Sendromlu çocuk çoğunlukla mükemmel bir hafızaya sahiptir, fakat bu mekaniktir. Bir video gibi kurulma sırasına göre çalışır. Problem çözme yetenekleri zayıftır.

Çocuk hangi yaşa geldiğinde anlaşılır?

3-4 yaşlarından sonra yavaş yavaş belli olmaya başlar. Çocuklar genellikle 3-4 yaşına kadar yaşıtları gibi davranıp, hareket ederler.

Otizmden farkı nedir?

AS diğer OSB’lerden dil ve bilişsel gelişimde genel bir gecikme olmamasıyla ayrılır. Aspergerli çocuklar bebeklik yıllarında sağlıklı gelişirler. Oysa otistik çocuklar çok daha erken belirti verirler, çevreleriyle iletişimleri yoktur, konuşma gecikmesi vardır. Aspergerli çocuklarda konuşma gecikmesi yoktur. Ama hareketlerini kontrol etmekte zorluk çekerler, sakarlık belirgindir. Fiziksel görüntüleri normaldir ama tuhaf mimik ve jestleri vardır. Asperger, yaş ilerledikçe daha belirginleşir. Çünkü sosyal iletişimde ciddi handikaplar ortaya çıkar. Ama eğitimlerini tamamlayabilirler. Hatta derslerinde başarılı bile olurlar.
Asperger sendromlu çocuklar nasıl bir eğitim almalıdır?

Aspergerli çocuklarda eğitim çok önemlidir. Sosyal ve iletişim alanında ve davranış eğitiminde ciddi desteğe ihtiyaç duyarlar. Katı kurallar ve rutine bağlı oldukları göz önüne alınarak olumlu alışkanlıklar edinirken bu özelliklerinden yararlanılmalıdır.

Ailelerin bu çocuklara yaklaşımı nasıl olmalıdır?

Aspergerli çocukların ailelerinin eğitilmesi de önem taşımaktadır. Aile, çocuğa hangi durumda nasıl davranacağını, sosyal taleple karşılaştıklarında bununla nasıl baş edeceğini, sorun yaratacak durumları tanıtıp, konuşurken nasıl tonlama yapacağını öğretebilir. Ayrıca aspergerli çocukların eğitim gördükleri okulla da işbirliği yapılması, bu çocukların özelliklerinin eğitimcilere anlatılması gerekir.

İyi bir eğitimle asperger sendromunun etkileri azaltılabilir mi?

Aspergerli çocuklar yetişkin dönemlerinde kendilerine uygun iş bulabilirler ve yönlendirildikleri taktirde çalışabilirler. Ama insanlarla yüz yüze diyalog kurmayacakları, organizasyon, yaratıcılık ve el becerisi gerektirmeyen, zaman baskısı olmayan, korunmalı, rutin, tek düze işlerde çalışabilirler. En büyük sorun işe kabul edilirken yaşanır. Sorulara düzgün yanıtlar veremedikleri için mülakat gerektiren işlerde başarılı olamayabilirler.

Ülkemizde bu çocuklara eğitim veren yeterince kurum var mı?

Ülkemizde asperger sendromlu çocuklara özel olarak eğitim veren bir kurum yoktur. Zaten ayrıştırılmış okullarda değil akranlarıyla bir arada eğitim görebilmektedirler. Ancak diğer otizmli çocuklar gibi 4-5 yaşından itibaren taklit, sözel beceriler, algı gibi konularda destek eğitim alırlarsa ileriki yaşlarda okullarda daha az sorun yaşayabilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder